Neyzen Tevfik - Anladın mı? - Serdar Tuncer'in sesinden Dinle


Neyzen Tevfik - Anladın mı?
Serdar Tuncer'in sesinden Dinle:



Anladin Mi?
Neyzen Tevfik

Hicran destanini kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkin Leyla'sini gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.

Yüz bin Leyla dogar alemde her gün,
Senin aradigin zevk, sefa dügün.
Tutacagin işi önceden düşün;
Daha ilk adimda nedamet etme.

Sevdanin oduna pek güvenilmez,
Tutuşurşan eger kolay sönülmez.
Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
Canina kiymazsan seyahat etme.

Iyi bak kabina, olmasin delik,
Boşuna taşirsin ,gider gündelik.
Aninda Ölmeli, ettigin iyilik,
Alem duysun diye, inayet etme.

Kabe'den maksadin varmaktir yara,
Kör gibi tapinma, kara duvara,
Hizir'i ararsan kendinde ara,
Bulamadim gibi rezalet etme.

Muhabbet herkesin aklini çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez.
Alemden çekinme bir zarar gelmez,
Sen kendi kendine hiyanet etme.

Şen şatir gönlüne hicran dolmasin,
Gençligin gülşeni gamla solmasin.
Neyzen gibi aklin yarda olmasin,
Özründen çok büyük kabahat etme.

Sesli Şiir Vakti
 

Telif Hakları


Telif Hakları Sözleşmesi:

*Sesli Şiir Vakti sitesinde yayınlanan yazı ve şiirlerin resimlerin kaynakçası ve sahibi belirtilmiştir. Herhangi bir sitede ve yerde yayınlamadan önce sahiplerinden izin alınmalıdır. Ayrıca sitede sadece dinleme yapabilirsiniz. Çeşitli programlar vasıtasıyla görsel ve işitsel dosyaları, video veya ses formatında bilgisayarınıza indirmeniz halinde doğabilecek sorunlardan seslisiirvakti.blogspot.com sorumlu değildir. 

*Sesli Şiir Vakti Sitesinde yayınlanan sesli şiirlerin düzenlemesi, şiir kısımlarının yazı tiplerinin ve resimlerinin birebir örtüştüğü ve birebir kopyalandığı görüldüğünde çıkabilecek zararlardan kopyalayan ve yayınlayan ve yayınlandığı yerin sahibi sorumlu tutulacaktır.

*Sesli Şiir Vakti Sitesi Telif Hakları ve yayın ihlalleri konusunda duyarlıdır. Eğer ihlal ettiğimizi düşünüyorsanız lütfen uyarın: vaktisiir@gmail.com  ve yorum bölümlerinden uyarabilirsiniz.

*Sesli Şiir Vakti sitesinin tasarım ve yazılım kısmı cihanwebmaster a, şiir ve düzenleme kısmı seslisiirvakti'ne aittir. Ve her hakkı Saklıdır®.

 

Hizmet Şartları


*Sesli Şiir Vakti    sitesi Sitenin Yanlış Kullanımından dolayı doğabilecek zarar ve telif hakkı ihlallerinden sorumlu değildir.

*Sesli Şiir Vakti   sitesi Kural İhlalleri ve Telif Hakları konusunda duyarlıdır. Telif Hakkı ihlali görülen durumlarda uyarılmamız dahilinde gereken katiyetle ve derhal yapılacaktır. Uyarı ve görüşlerinizi  vaktisiir@gmail.com mail adresine ve yorum bölümlerine yapabilirsiniz.

*Sesli Şiir Vakti  sitesi sizlere sesli şiir dinletisi sunmak için çalışmaktadır, Sizde kendiniz şiir okuyup kaydedebilir ve bize gönderebilirsiniz. Bizde sizin şiirleriniz büyük bir mutlulukla düzenler ve yayınlarız. Bunun için mail adresimiz: vaktisiir@gmail.com dur.

*Sesli Şiir Vakti  sitesi takipçilerini pop-up, reklam virüsleri ve görselliği bozan reklamlarla rahatsız etmez, bu yüzden sitemiz güvenli ve hızlıdır.

*Sesli Şiir Vakti  sitesinin yorum bölümleri denetlenmektedir. Yine de bu yorum bölümlerinde sizi  aldatmaya çalışan insanlar, küfür vb. şeyler gördüğünüz takdirde bizi : vaktisiir@gmail.com  dan yada yorum bölümünden uyarınız. Ve hiç bir sebeple yorum bölümünde size tıklamanız, bir şey yapmanız istendiğinde dikkate almayınız ve kimseyle polemiğe girmeyiniz. Sitemiz yorum bölümünden çıkabilecek zararlardan sorumlu değildir.

 *Sesli Şiir Vakti Sitesi Olarak Size Daha İyi Hizmet verebilmemiz için lütfen bize istek ve görüşlerinizi gönderiniz:
vaktisiir@gmail.com ve Yorum bölümlerinden bize Ulaşabilirsiniz


*Sesli Şiir Vakti 

 

Seslendirenler - Sesli Şiir Vakti

 

Şairler

 

Kategoriler - Sesli Şiir Kategorileri

 

Ramiz Dayı - Ezel - Nereye Gidersen Git - Tuncel Kurtiz - Sesli Şiir Dinle

Tuncel Kurtiz'in Sesinden Sesli Şiir:
Ezel Dizisi Unutulmaz Sahnelerden biri:
Ramiz Dayı:



Hayatın kuralı bu yeğen, 
ne kadar uzağa gidersen git

 başladığın yere dönersin sonunda
Ne kadar değişirsen değiş,

 nerede mutlu olduysan 

hep oraya çevirirsin kafanı 
Ne kadar terbiye etsen de


 susturamazsın içindeki canavarı
Nereye gidersen git yeğenim

 şunu unutma, 
herkes gün olur
evine geri döner...

Sesli Şiir Vakti
 

Atilla İlhan - An Gelir - Kendi Sesinden - Sesli Şiir


Atilla İlhan'ın Kendi Sesinden An Gelir:


AN GELİR

an gelir 
paldır küldür yıkılır bulutlar 

gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet 
o eski heyecan ölür 
an gelir biter muhabbet 
çalgılar susar heves kalmaz 
şataraban ölür 
şarabın gazabından kork 

çünkü fena kırmızıdır 
kan tutar / tutan ölür 
sokaklar kuşatılmış 
karakollar taranır 
yağmurda bir militan ölür 
an gelir 
ömrünün hırsızıdır 

her ölen pişman ölür 
hep yanlış anlaşılmıştır 
hayalleri yasaklanmış 
an gelir şimşek yalar 
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını 
direkler çatırdar yalnızlıktan 
sehpada pir sultan ölür 
son umut kırılmıştır 

kaf dağı'nın ardındaki 
ne selam artık ne sabah 
kimseler bilmez nerdeler 
namlı masal sevdalıları 
evvel zaman içinde 
kalbur saman ölür 
kubbelerde uğuldar baki 
çeşmelerden akar sinan* 
an gelir 
-la ilahe illallah- 
kanuni süleyman ölür 
görünmez bir mezarlıktır zaman 

şairler dolaşır saf saf 
tenhalarında şiirler söyleyerek 
kim duysa / korkudan ölür 
-tahrip gücü yüksek- 
saatli bir bombadır zaman 
an gelir 
attila ilhan ölür

Sesli Şiir Vakti



 

Telgrafın Tellerini Kurşunlamalı - Sana Bana Ülkemin İnsanlarına Dair - Erdem Beyazıt - Serdar Tuncer'in Sesinden - Sesli Şiir

Bu Şiiri Şimdi de Serdar Tuncer'in Yorumuyla Dinleyelim:



`Telgrafın tellerini kurşunlamalı''
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.

İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerde
Birden alıverirler kara haberini
Bir okul dönüşü trafik kazasında
Can veren oğullarının.

Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkaranlık sularına dalan.

Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.

Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul'dan çıkıp Diyarbekir'e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.

Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü

Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.
Erdem Beyazıt

Sesli Şiir Vakti
 

Bir Gün Anlarsın - Ümit Yaşar Oğuzcan - Sesli Şiir Vakti - Selçuk Yöntem'in Sesinden

Selçuk Yöntem'in Sesinden:


                BİRGÜN ANLARSIN (Ümit Yaşar Oğuzcan)                                                                                   


Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
  

Ümit Yaşar Oğuzcan

Sesli Şiir Vakti
 
 
Sesli Şiir Vakti Hizmet Şartları | Gizlilik Politikası | Telif Hakkları
Copyright © 2012. Şiir Vakti - All Rights Reserved
Geliştiren CihanWebMaster
Proudly powered by Blogger