Hüseyin Nihal Atsız - Geri Dönen Mektup - Türker Nuhut'un Sesinden



Hüseyin Nihal Atsız - Geri Dönen Mektup
Türker Nuhut'un Sesinden



Geri Dönen Mektup

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan,kendini gizler mi alevden?
Sen istedin,ondan bu gönül zorla tutuştu..

Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse…

Ey sen ki, kul ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki, gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince

Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki, birer parçasıdır senden ilah’ın,
Gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın,

Vur şanlı silahınla,gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki,yapılmış dişi kaplanla hüzünden…

Hasret sana,ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!

Hasret çekerek uğruna ölmek kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı..
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!

Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma “Kabil”,
İmkanı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sirretmeye elden seni, bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı’yı kıskandırıyordur,
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik…

----------------------------------------------------------------------------


İstek ve inanç, her güçlüğü devirir. 

Hüseyin Nihal Atsız





 

Açmıştı alevler gibi çehrendeki güller - Bekir Sıtkı Sezgi - Türk Sanat Müziği Dinle




Açmıştı alevler gibi çehrendeki güller - Bekir Sıtkı Sezgin




Eserin İlk Dizesi:      Açmıştı alevler gibi çehrendeki güller
Söz Yazarı:                Osman Ebinç
Makam:                     Sûzidil
Form:                         Şarkı
Usul:                          Türk Aksağı
Bestekar:                  Ali Rızâ Avni(Tınaz)


Sözleri:

Açmıştı alevler gibi çehrendeki güller
Sevdayla her yanda tutuşmuştu gönüller
Ben miydim ona pervane ateş idi diller
Sevdayla her yanda tutuşmuştu gönüller


 

Ahmet Hamdi Tanpınar - Ateş ... ve ... Su - Edebi Sözler


Ateş Ve Su
Su - İhsan Oktay Anar


İnsanoğlu, insanoğlunun cehennemidir. Bizi öldürecek belki binlerce hastalık, 
binlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.
Ahmet Hamdi Tanpınar / Saatleri Ayarlama Enstitüsü

"...kendi payıma ben dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. bu yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. sana izin veriyorum, git. git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. dünyadan ve onun binbir halinden korkma."
İhsan Oktay Anar/ Tutunamayanlar




 

Abdurrahim Karakoç - Mihriban - Bedirhan Gökçe'nin Sesinden


Bedirhan Gökçe'nin Sesinden




Şiirin Sözleri:

Mihriban

Sarı saçlarına deli gönlümü 
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban 
Ayrılıktan zor belleme ölümü 
Görmeyince sezilmiyor mihriban 

Yar,deyince kalem elden düşüyor 
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor 
Lambada titreyen alev üşüyor 
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban 

Önce naz sonra söz ve sonra hile 
Sevilen seveni düşürür dile 
Seneler asırlar değişse bile 
Eski töre bozulmuyor mihriban 

Tabiplerde ilaç yoktur yarama 
Aşk değince ötesini arama 
Her nesnenin bir bitimi var ama 
Aşka hudut cizilmiyor mihriban 

Boşa bağlanmış bülbül gülüne 
Kar koysan köz olur aşkın külüne 
Şaştım karabahtım tahammülüne 
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban 

Tarife sığmıyor aşkın anlamı 
Ancak çeken bilir bu derdi gamı 
Bir kördüğüm baştan sona tamamı 
Çözemedim çözülmüyor mihriban

Unutursun Mihribanım

unutmak kolay mı deme
unutursun mihribanım
oğlun kızın olsun hele 
unutursun mihribanım

hayat böyle bu gemide 
eskiler yiter yenide
beni değil kendini de 
unutursun mihribanım

yıllar sineme yaslanır 
hatıraların paslanır
bu deli gönül uslanır 
unutursun mihribanım

zaman erir kelep kelep 
meyve dalda durmuyor hep
unutturur bir çok sebep 
unutursun mihribanım

gün geçer azalır sevgi
değişir herşeyin rengi
bugün değil, yarın belki 
unutursun mihribanım

süt emerdin gündüz gece 
unuttun ya büyüyünce
ha işte tıpkı öylece 
unutursun mihribanım 


Şair : ABDURRAHİM KARAKOÇ





 
 
Sesli Şiir Vakti Hizmet Şartları | Gizlilik Politikası | Telif Hakkları
Copyright © 2012. Şiir Vakti - All Rights Reserved
Geliştiren CihanWebMaster
Proudly powered by Blogger